4857 Sayılı İş Kanunu iş sözleşmesinin feshi durumlarını madde 17 (süreli fesih), madde 18 (geçerli nedenle fesih), madde 24 (işçinin haklı nedenle derhal feshi), madde 25 (işverenin haklı nedenle derhal feshi) olmak üzere dört ana başlık altında düzenlemiştir. Kaba bir şekilde “Fesih Hakkı”nı tanımlayacak olursak kişinin tek taraflı iradesi ile sözleşmeyi sona erdirmesidir. Ancak iş sözleşmesinde fesih bir takım hak ve yükümlülükler doğurduğu için ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir.
Söz konusu olan “Devlet dairelerine atanması nedeni ile iş sözleşmesine son verilmesi” durumu ise 4857 Sayılı kanununun düzenlemiş olduğu fesih sebepleri arasında yer almamaktadır. İşçinin devlet dairelerine atanması nedeni ile hali hazırda devam eden işine son vermesi işçinin kendi iradesi doğrultusunda yapmış olduğu kişisel bir tercihtir. Nitekim bu bilgiler doğrultusunda işçinin atanması sebebi ile işinden ayrılması haklı bir neden olmaksızın istifa etmesi ile aynı hukuki değerdedir. Yani atama nedeniyle iş akdinin sona erdiren işçi istifa etmiş kabul edilir. Bilindiği üzere işçinin istifa etmesi durumunda ihbar ve kıdem tazminatı alma hakkı bulunmamaktadır.
KIDEM TAZMİNATI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
İşçinin kıdem tazminatını kazanması için gerekli şartlar 1475 sayılı Kanunun 14.maddesine sıralanarak açıklanmıştır. İlgili kanun maddesine göre, kıdem tazminatı almaya hak kazanmak için aran şartlar şunlardır;
Aynı işverene bağlı çalışma süresinin en az 1 yıl olması ve iş sözleşmesinin;
- İşveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle,
- İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle,
- Askerlik görevi nedeni ile,
- Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile,
- Kadın işçinin evlenmesi nedeni ile,
- İşçinin ölümü nedeni ile feshi halinde çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir.
Av. Aynur GÜLER